İrmez: Şirnex’teki hilekarların meşruluğu yok

Şirnex halkının çok net irade beyanında bulunduğunu ve mazbatayı DEM Parti adaylarına verdiğini belirten Şirnex Milletvekili İrmez, “Hileyle o koltuklara oturanların hiçbir meşruluğu yok” dedi.

YEREL SEÇİM

Şirnex’teki zorbalık ve hukuksuzluğa dayalı hileyi teşhir ettiklerini kaydeden DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, İl Seçim Kurulu, sonrasında doğrudan YSK'ya itiraz sürecinin olacağını söyledi. 

DEM Parti Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, ANF’nin sorularını yanıtladı. 

Şirnex'te binlerce askerin nasıl oy kullandığını, kamuoyu sizin sayenizde öğrendi. Seçimler öncesinde hayali seçmen tespiti yapmış ve YSK'ya itirazda bulunmuştunuz, ancak YSK bu itirazları reddetmişti. 31 Mart günü Şirnex'te basına yansıyan o görüntüler için neler söylemek istersiniz?

Sizin de söylediğiniz gibi biz itirazlarımızı esasında seçimden önce yaptık. Tek bir adreste ikamet ediyor gibi gözüken onlarca kişi vardı ve bunlar Şirnex nüfusuna kayıtlı değildi. 'Konuş sen nerelisin?' sorusu tam olarak buradan geliyor. İtirazımızı yaptık ama YSK reddetti. Mesela tümen var burada. Tümen komutanlığına taşınan seçmen sayısı 4 binin üzerinde. Bakın sadece tümen komutanlığına taşınan seçmen sayısı bu. Hepsini aynı okula getirmişler. O gün bizim gittiğimiz ve basına görüntüleri yansıyan Tümgeneral Ömer Keçeci İlkokulu. Bu okulun 5 bin 900 seçmeni vardı. 17 sandıkta 4 binden fazla asker oy kullandı. Hepsi asker! Seçim gününde nasıl bir çalışma yapacağımızı düşünüyorduk. O görüntüleri tahmin ediyorduk, basına yansıyan o okulda böyle bir yoğunluk olacağını biliyorduk. Otobüslerle ve dolmuşlarla yoğun bir aktarım olacağını biliyorduk. O yüzden sabahın erken saatlerinde okula gittik. 07.00-07.30 gibi okuldaydık. Üniforma ile oy kullanmaya çalışanlar oldu, müdahale ettik. Görüntülerde herkes şahit oldu, sivillerdi ama gelişleri dahi askeri nizamdı. Biz de halkımızla birlikte tepkimizi ortaya koyduk. Bu meşru ve olması gereken bir tepkiydi. Bu oy taşımalarının kayyum sisteminin farklı bir versiyonu olduğunu belirttik.

2019 yerel seçimlerinde de taşımalı seçmen oyunu devreye sokulmuştu, ancak bu seçim sürecinde çok daha büyük boyutlu bir organizasyona şahit olduk. Sizce iktidarın bu seferki yönetiminde hangi dinamikler belirleyici oldu?

Seçimlerin böylesi bir noktaya evrilmesinin sebebi tabii ki AKP-MHP iktidarının mutlak şekilde kaybedeceğini bilmesidir. Onlarca belediyemize kayyum atadılar. Tüm bunlara rağmen halkımız direndi, kayyum rejimine itirazını çok yüksek bir sesle, net bir duruşla ortaya koydu. 52 bin askeri personel Kurdistan'a kaydırılmış, matematiksel hesaplamalar yapılmış ve oy kullanacakları bölgelere stratejik ve sistematik olarak yerleştirilmiş. Her yerde nasıl bir oy farkı ile kazanacaklarını hesaplayarak bu kaydırmaları yapmışlar. Şirnex 'te DEM Parti'nin oy bandı yüzde 60 ile 65 arasındadır. Çok rahat bir şekilde seçimi kazanabileceğimiz bir yerdir Şırnak. Fakat yaptıkları bu hesaplarla bizim oy bandımızın üzerine çıkacak kadar insanı getirdiler ve seçimleri hükümsüz kıldılar.

Şirnex, Kurdistan direniş tarihinde çok önemli bir yere sahip. Her dönemde özel yönelimlerim olduğu bir yer. Sizce bu sürecin diğer süreçlerden farkı var mı, varsa nedir?

Şirnex'teki durum, yalnızca Kurdistan ve Türkiye'de değil, dünya ölçeğinde teşhir oldu. Aslında 2019'da da Şırnak taşımalı seçmen olayı açısından ilk uygulamaların yapıldığı pilot yerdi. Biz o zaman da çok söyledik, itiraz ettik ama bu kadar görünür olmadı, bu süreçte gördüğü tepkiyi görmedi. Sesimiz yankı bulmadı. Sanki bu durum sadece bizim iddiamızmış gibi kaldı. Tabii bu seçimde bu kadar görünür olmasının bir boyutu da sosyal medyanın etkisi. Biz çok açık bir şekilde teşhir ettik. Göz göre göre otobüslerle asker getirdiler bu şehre. Artık insanlar, bizim her zaman yaşadığımız bu duruma bizler gibi şahit oldular ve ahlaki bir tercih yapmak durumunda kaldılar. Burada hayatın akışı direnmekle geçiyor, bizim insanımızın gerçekliği budur ama o görüntülerden sonra yaşananlara kimse sessiz kalamazdı. Teşhir ettik ve demokrasiden yana olduğunu söyleyen herkes tavır belirlemek zorunda kaldı. Bu Wan için de böyledir. İktidar sonunun geldiğini bildiği için müthiş bir çaresizlikle saldırıyor. Her şey göz göre göre oluyor.

Şu an Şirnex'te son durum nedir? Uludere'de itiraza olumsuz cevap verildi. 

İtirazlarımızı yaptık, reddedildi. Uludere için itirazı ettiğimiz gün halkımızla birlikte ateş başında sabahladık. İlçe seçim kurulu itirazı reddetti. Bundan sonra il seçim kurulu vardı, o da malum. Sonrasında doğrudan YSK'ye itiraz süreci var. Tabi biz durmayacağız, hakkımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Hukuki, siyasal ve örgütsel anlamda her alanda girişimlerimiz olacak. Hukuki olarak suç duyurularında bulunacağız. Öyle bir iki kişi başvuru ile değil, tüm halkımızı dahil edecek şekilde binlerce başvuru yapacağız. Bu aynı zamanda genel merkez düzeyinde yapılan bir çalışma. Halkımızın morali yerinde, bunu özellikle belirtmek istiyorum. Seçilmişlerini sonuna kadar sahipleniyorlar. Kimin kazandığı belli, insanlarımız çok net bir irade beyanı yaptılar. Hileyle, yalanla dolanla o koltuklara oturacak insanların halk nezdinde hiçbir meşruluğu yok. Sonuç alıncaya kadar tıpkı Wan halkı gibi iradelerini her boyutta sahipleneceklerini dile getiriyorlar. Bundan zaten kuşkumuz yok. Hep beraber bu gaspın önüne geçmek için demin de söylediğim gibi siyasal, toplumsal ve hukuki olarak çok boyutlu bir direniş içinde olacağız.

Wan'da Abdullah Zeydan'ın haklarının hukuka aykırı bir şekilde gasp edilmesine ve halkın direnişi sonrasında iade edilmesine dair yaşanan süreci nasıl yorumluyorsunuz?

Sonuna kadar meşru bir direnişle kendini ortaya koydu halkımız. Bir ruh ile direndi. Bütün kurumlar, bütün siyasi yapılar da bu süreçte doğru olanı yaparak yaşananlara tepki gösterdi. Bunu defalarca dile getirdik, bu ülkede demokrasinin oturması isteniyorsa tüm siyasi kurumların yönünü Kurdistan'a dönmesi gerekir. Kurdistan'da son 2-3 dönemdeki seçimlerde yaşananlar ortada. AKP-MHP iktidarı her seçimde hileye ve anti demokratik, hukuksuz yöntemlere başvuruyor. Devlet tüm kurumlarını bize karşı devreye sokuyor. Biz hiçbir zaman demokratik, adil ve eşit şartlarda seçimlere girmedik. Tüm bunlara rağmen halkımızın iradesi baskın geldi. Bunun hazımsızlığı ile iki dönemdir seçilmişlerimizin yerine kayyumlar atadılar. Kayyumlarla da amaçladıklarını başaramadılar. Bu halkın iradesinin önünde durmak gerçekten zor. Wan halkı bu seçimde çok büyük bir irade beyanında bulundu, onlara tokat niteliğinde bir cevap verdi.

Tabii şunu da ifade etmek lazım, bu ciddi bir denemeydi, önemli bir nabız yoklamasıydı. Wan'da verilen cevap, Kurdistan'ın diğer yerlerinde denenmeye çalışılan senaryoların önüne geçecektir diye düşünüyorum. Bu halkın iradesinin yenilmez olduğunu bir kere daha görmüş oldular. Toplumsal muhalefet açısından da doğru zamanda doğru konumda bulunmak önemliydi, bu herkes açısından büyük bir sınavdı ve başarı ile verildi. AKP de, muhalefet de bundan ders almalı. Bu aynı zamanda üçüncü yol siyasetinin başarısıdır.

İktidar sizce Wan'dan nasıl bir cevap aldı, önümüzdeki süreçte Wan direnişinin yansımaları iktidar açısından sizce nasıl olacak?

Wan’da deneme yapıldı, bunu hepimiz biliyoruz. AKP hamlelerini komplo niteliğindeki adımlarla yapıyor. Maalesef 22 yıldır Türkiye'yi yöneten bir iktidar olarak bu konuda bir hayli tecrübeli. Yalanla, dolanla, düzenbazlıkla ve hırsızlıkla yıllardır hem ülkeyi hem seçim süreçlerini yönetmeye çalışıyorlar. İbreyi kendilerine döndürmeye çalışıyorlar, bunu başaramadıklarında da doğrudan hak gaspına giderek kayyum atıyorlar. Wan'daki sürecin bu noktada çok önemli olduğunu düşünüyorum. 2019’da biz yine aynı şeyleri yaşadık ama o zaman yalnız bırakıldık, toplumsal muhalefet sessiz kaldı. Bu sefer yalnızca Kurdistan'daki kurumlar sürece müdahil değildi, Türkiye'deki siyasi partiler ve kurumlar da tavır aldı. Halkımızın eşsiz direnci bir noktada bunu zorunlu kıldı. Tüm bunların sonucu olarak iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Wan'da yapmaya çalıştıklarına başka şehirlerde cesaret edebileceklerini bu saatten sonra düşünmüyorum. İktidar Wan'da gördüğü tepkiden daha büyük bir tepki ile karşı karşıya geleceğini bilmelidir. Bu önüne geçilebilecekleri bir şey değil. Halkımız her nerede olursa olsun iradesini gasp etmeye çalışanlara aynı cevabı, belki de daha güçlüsünü verecektir. Wan bu noktada güçlü bir nirengi noktası, motivasyon oldu. Tepki en üst perdede verildi. Milim geri atmayan bir halk gerçekliği karşısında tüm kumpas politikaları boştur. Hilvan'da seçim yenilenmesi kararı alındı, halkımız tepkisini ortaya koymaya devam ediyor, Şırnak ve ilçeleri için de aynı durum geçerli. Kayyum dönemi bitmiştir. Miadını doldurmuştur. Taşımalı seçmen uygulamasıyla dahi kazanamadıkları çok yer var. Binlerce insan yığdılar ama kaybettiler. Şunu açıkça söylemek gerekiyor, halkımız AKP-MHP iktidarını o sandıklara gömdü. Bu halkın iradesi yenilmezdir. Halkımızın iradesine sahip çıkmak için üzerimize düşen her şeyi yapacağız.